Cennet Sineması Filmi Analizi

UĞUR
0
FİLMİN ADI : Cennet Sineması
YÖNETMEN: Guiseppe Tornatore 
YAPIM YILI: 1988
TÜR: Drama


İtalyan yapımı bu filmde görsel efektler sahneler arası geçişler mekanlar ve müzik çok etkiliydi. Dönemin yansıması da çok başarılıydı. Bir filmde karakterin yaşına göre oyuncuların değişmesi arasında kurulan bağlantıya çok dikkat ederim bu bağlantı ne kadar iyi yapılmışsa film de o kadar etkili olur bizim kopmamamızı sağlar.Bu filmde çocukluk ve gençlik yılları arasındaki bağlantı gayet iyiydi ve oyuncuların oyunculukları da çok başarılıydı özellikler çocuk karakter.. fakat  Toto’nun son olgunluk dönemindeki karakter bana biraz Toto’ dan uzak geldi hem görünüş hem de oyunculuk olarak.. 
Alfredo karakteri (Philip Noiret) hem muhteşem bir karakterdi hem de muhteşem bir oyunculuk izledim karakterin söylediği her sözü can kulağıyla dinledim. Gerçek hayat ile film yani öykü, masal arasındaki bağlantı ve farklılıkları en çok bu karakterin repliklerinde anladım..  
Filmdeki göndermeler çok başarılıydı özellikle Alfredo’nun söylediği  “topluluklar düşünemez” sözü çok etkiliydi. Sürü psikolojisini ve toplulukların ne kadar çabuk gaza gelebildiğini ve kendi benliğinden kendi özgür iradesinden çıkıp sadece gürültü yapan “hiçbirşey” den ibaret olduğu mesajı çok çarpıcı bi şekilde gösterildi filmlerin yandığı sahnede.. İnsanların arzularının nasıl esiri olduklarını ve kendilerinden başka hiç bişeyi düşünmediklerini onlar için kendini tehlikeye atanı bile.. 
Aşk kavramının masum yanlarının işlendiği filmde gerçekteki aşk  filmlerde gördüğümüz aşk ile çok güzel bir bağlantı kurulmuştu filmin içindeki filmin içinde gösteriyordu bize aşkı işine aşkla bağlı bir genç ve onun aşkı..  Daha çocukken sahip olmaya çalıştığı öpüşme sahnelerinin olduğu parçalara, o hissi gerçekten yaşadıktan anlamını öğrendikten sonra sahip olması ve gerçekte yaşamak istediğinin ise elinden kayıp gitmesi.. 
Hayat bize bir verip iki geri alırken bazen de tam tersi olurken,  yaşamımızın sonuna kadar süren mücadelemiz..
En çok ve içim burkularak güldüğüm sahne kasabanın delisinin gece meydan benim diyerek insanları kovduğu sahne. Çok iyiydi evet meydan onundu  herkes bi yeri sahipleniyordu hayatta eşyaları, insanları, bitkileri .. ona da herkesin gelip geçtiği ama sahiplenmediği, sadece kalabalık ettiği yer kalmıştı. İronilerle dolu bu film iyiki izledim dediğim filmler arasına girdi ..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)