1964 : ONİBABA FİLMiNİN
ÇÖZÜMLEMESİ
İnceleme
1964 : Onibaba Filmininin Görüntüsel Çözümlemesi
Filmin temelinde Ortaçağ
Japonyasında iç savaşlar sırasında geçen bu doğaüstü dramda, oğlu savaşa gidip
dönmemiş yaşlı bir kadının, geliniyle birlikte yaşadıkları bataklıklarda gelip
geçen yaralı askerleri tuzağa düşürerek öldürmeleri, sonra da silah ve
teçhizatlarını yiyecek karşılığında satarak geçimlerini sağlamaları konu
edilmektedir.
14.yy'da Japonya da Nanboku-chō döneminde Kuzey ve Güney
hükümdarlıkları arasında uzun süreden beri devam eden iç savaş sırasında zorla
askere alınan ama bir daha geri dönmeyen savaşçı Kichi'nin yaşlı annesi ve
karısı Jitsuko, insan boyundaki yabani otlarla (susuki otları) kaplı
bataklık bir bölgede fakirlik içinde hayatta kalmaya çalışırlar. Kichi'nin
dönmesini beklerken o bölgeden gelip geçen, yolunu kaybetmiş yaralı askerleri
sazlıklarda tuzağa düşürerek öldürürler, sonra da üzerlerinde ne var ne yok
soyarlar, çıplak cesetlerini de bataklıktaki derin bir kuyuya atarlar.
Askerlerin değerli silah ve zırhlarını da yiyecek karşılığında civardaki bir
tüccara satarak geçimlerini sürdürürler.
Bir gün oğluyla birlikte savaşa
gitmiş olan komşularından Hachi (Kei Sato) savaştan kaçarak gelir ve yaşlı
kadına oğlunun öldüğünü kendi gözleriyle gördüğünü söyler. Gelinini yanında
tutan tek şeyin oğlunun bir gün çıkıp geleceği umudu olduğunu çok iyi bilen yaşlı
kadın bu haberle yıkılır. Yakınlardaki kendi kulübesine yerleşen bu güvenilmez,
çıkarcı asker kaçağı gelinine asılmaya başlar, gelin de ona karşı ilgisiz
değildir. Her üçü birlikte askerleri öldürüp soymayı sürdürürlerken gelini ve
Hachi arasında başlayan cinsel yakınlaşma yaşlı kadını kaygılandırır. Gelini
kendisini terkettiği taktirde bu işi yalnız başına sürdüremeyip aç kalacağı
endişesine kapılan yaşlı kadın bu birlikteliğe engel olmak için çareler aramaya
başlar, hatta bu hoyrat, kaba saba adama gelini yerine kendisiyle yatmasını
bile teklif eder ama ret cevabı alır. Bir sonraki aşamada ise gelinine, yaptığı
zina yüzünden (Kichi'nin ölüp ölmediği bile kesin değildir) cehennemde çekeceği
ızdıraplarla ilgili korkunç hurafeler anlatmaya başlar, yani onu elinde tutabilmek için dini
inançlarını kullanmaya kalkar. Bu da fayda etmeyince ikilinin geceleri
buluşmalarını engellemek ve gelinini adamdan uzak tutmak için son bir çözüme
baş vurur: öldürdüğü samuraylardan birinin korkutucu maskesini alarak kendi yüzüne takar.
Maske sayesinde gece karanlığında şeytani bir yaratığın görünümünü kazanan
yaşlı kadın, ölmüş kocasını aldattığı için cezalandırılacağı inancına kapılan
gelinini korkutmayı başarır. Ama bu kez daha da garip bir şey olur ve maske
kadının yüzüne yapışır kalır.
Sert vahşi sahnelerle dolu olan film ilk planda, savaş
şartlarının ve bunun getirdiği kargaşa ve kıtlığın insanları vahşileştirerek
zalimleştirmesi temasını işler. Filmde de Ortaçağ Japonyasında çok uzun süren
ve kimin kazandığı hemen belli olmayan bir iç savaşın bir avuç insanı nasıl
etkilediği üzerine yoğunlaşılmıştır. Uzun süren savaş ve zorla askere almalar
nedeniyle tarımsal üretim neredeyse durmuştur. İnsanlar hayatta kalabilmek için
temel dürtüleriyle hareket ederler. Ortada bir cehennem tasviri vardır. Yaşlı
kadın ve gelininin içinde yaşadığı bataklık bölge susuki otları adı verilen insan boyunda yabani sazlarla kaplıdır.
Sürekli olarak rüzgarla dans edercesine dalgalanan bu otlar filmin
karakterlerinden biri gibidir.
İnsan doğası, cinsellik sembolizmi, din ve tabu, erdem üzerine ilginç alt metinler
barındıran filmde cesetlerin atıldığı derin kuyu kadın cinsel organını
simgeler. Gelinle adamın bataklıkta çırılçıplak koşmaları Adem ve Havva'yı
çağrıştırır. Cinsellik de tıpkı cinayet gibi en doğal, saf haliyle betimlenir.
B) Gösterge Çözümlemesi
Gösterge :
Maske, İnsan, Doğa,Sıradanlık,Şiddet
Gösteren :
Kadın,Cinayet,Doğa,Psikolojik etkiler
Gösterilen :
Korku, Öfke, Şiddet,Cinsellik,İnanç
Bu filmde gösterilenleri alt grupda inceleyebiliriz.
Filmde kullanılan yaşlı kadının gelinini korkutmak için kullandığı Maske, eski
Japonya kültüründe varlığını sürdürmüş bir inanç geleneğidir. Yine filmde
gelinin ve erkeğin çıplak olması Adem ile Havva’nın sembolik olarak
anlatımıdır. Bu bir metafordur.
C) Dizisel ve Dizimsel Gösterge
Bu başlık altında iki karşıtlık verilmiştir.
İnanç-İnançsızlık, Korku- Korkusuzluk, Cinsel
Dürtüler-Cinsel kaçınma,Şiddet-Sevgi
Filmin çözümlenmesinde oluşturulan bu farklılıklar verilmek istenilen
mesajın öğelerini ortaya çıkarmaktadır.
D) Kodlar
Bu filmde sıradan insanın ele alınması filmin kodu olarak gözümüze
çarpmaktadır.
Onibaba’da
insanlar hep ufak tefek ve uzun, upuzun sazlıkların çevrelediği gölün etrafında
dolanıyor.. Evet, uzun salınan
sazlıklar bana göre dünyanın, insanları çevreleyen toplumun sembolü.
Kuroneko’da da çalılıklar aynı sembolik sonla kullanılıyor. Uzun, sık ve
salınan sazlıklar bahsetmeye çalıştığım sıradanların yaşadığı ve ağaların,
politikacıların gözlerinin ulaşmadığı dünya…
E)
Metafor ve Metanomi Kullanımı
Filmde
çıplaklık yani cinsellik,sazlıklar ve maske metafor olarak kullanılmıştır.
F
) Sonuç
Sonuç olarak 1964: ONİBABA
filminin ana konusu
insanlığın hikayesidir.
1964 Japonya yapımı fantastik korku filmidir. Film
birçok ülkede genellikle özgün adıyla, ara sıra da özgün adının o dildeki
anlamına karşılık gelen adlarla gösterilmiştir. Türkiye'de de birkaç kaynakta
filmin adı Onibaba olarak
belirtilmiş olmakla birlikte, tek bir kaynak filmin Türkçe adının Kadın Katiller olduğunu belirtmiştir.
Japon folklarunda ihtiyar kadın görünümündeki insan
yiyen canavarlara Onibaba adı verilmektedir, film adını bu
efsaneden almıştır..
Onibaba’da asıl tarihsel ilgi sıradan
insanlara, onların karşılarına çıkan günlük açmazlar karşısında kendilerini
taşıyabildikleri enerjilerine odaklanıyor..