FALLEN IDOL FİLMİNİN ÇÖZÜMLEMESİ

Burhan

A) FALLEN IDOL FİLMİNİN GÖRÜNTÜSEL ANLATIMI
 Filmin konusu, diplomat bir babanın oğlu olan Phillipe’in, babasının yanında çalışan Baines’i idolü haline getirip çok sevmesi etrafında gelişir. Baines, Phillipe’i eğlendirmek ve iyi vakit geçirmesini sağlamak için onunla vakit geçirip ona hikayeler anlatmaktadır. Anlattığı hikayelerden birisi de, Afrika’da geçirdiği yıllarda bir siyahi’yi öldürüşüdür. Filmde büyük bir ev ve büyükelçilik binası, filmin geçtiği ana yerdir. Ev olan kısım merdivenle yukarıya çıkılan ve merdiven başında “private” (özel) yazan bir tabelayla belirtilmektedir.
 Filmin başında büyükelçi ve eşi, 3 günlük süreyle evden ayrılmaktadır, bu sırada evde bir uğurlama telaşı hakimdir. Evin küçük oğlu Phillipe’de onları uğurladıktan sonra yukarı kattaki balkona çıkıp, duvar taşının içinde sakladığı yılan’ı alıp sever ve oynar. Bu yılanın adı McGregor’dur. Onu eline alır ve ona Londra’yı gösterir. Sonra cebine koyup aşağıya iner, bu sırada evin diğer çalışanlarından Baines’in eşi çocuğa yılanı atıp atmadığını sorar. Çocuk cebindekiler sorulduğunda önce tebeşir, sonra şekerleme gösterir.
 Mutfağa indiğinde ise bay Baines ona Afrika’daki macerasını anlatır. Ardından bayan Baines gelir ve çocuğa baskı yaparak onu odasına gönderir. Çocuk odasına çıkınca yılanı cebinden çıkartır ve ona bir ayna tutarak “Bak, ne kadar güzel görünüyorsun” der. Sonra balkondan, Baines’in evden çıktığını görür ve onun peşinden gider. Onu ararken bir vitrinde üzerine arılar konmuş tatlılar bulur ve o dükkanın içinde Baines’i bir kadınla konuşurken görür. Onların yanına oturur ve konuşmalarına müdahil olur. Bir süre sonra kadın ayrılmaya karar verir ve kalkıp kapıyı örttüğünde bize kapıdaki “CLOSED” (kapalı) yazısı görünür. Baines ve Phil, dışarı çıktıklarında Phil kadının gitmediğini fark eder ve Baines’e söyler, o da son kez konuşmak üzre onun yanına gidip onunla son kez konuşur.
 Eve döndüklerinde cebindeki yılanı balkondaki taşın ardına saklarken, bayan Baines’e yakalanır. Odasında fark etmez, ama odadan çıkınca odayı ve bayan Baines’i kontrol etmeyi ister ve pencereye yönelir, bu sırada yine Private yazısı ekranda fark edilir. Penceredeyken bayan Baines’e yakalanır ve o yine Phil’e ceza verip odasına yollar. Kadın aşağı yemek katına inip elindeki bir gazeteyi sobaya atar, bu gazetenin içinde yılan Mc Gregor vardır. Sonra bay ve bayan Baines’in kavgasına şahit olur, bay Baines ayrılmak ister fakat kadın karşı çıkar. Sonra çocuğa yemek götürür ve çocuğun kazağındaki yemek artığını görüp sinirlenir, çocuğu hırpalarken bay Baines’in bir kadınla buluştuğunu ondan öğrenir.
 Ertesi sabah çocuk yorganın içinde uyurken görülür, sadece sol eli yumruk biçminde yatağın dışındadır. Sonra bay Baines, Julie’yı telefonla eve çağırır ve buna hem bayan Baines, hem de Phil şahit olur.
 Bir sonraki sahne aslan kükremesiyle açılır, bay Baines ve Phil hayvanat bahçesindedir, Julie sonradan onlara katılır. Bekleme sırasında Baines, çocuğa Afrika’da nasıl adam öldürdüğünü anlatır. Sonra birlikte bahçeyi gezerler, Julie ile yılanı Mc Gregor hakkında konuşur ve onu sadece bayan Baines’in korkutabileceğini söyler.
 Eve geçip yemek hazırlarken bayan Baines’in eve 2 gün gelmeyeceğini yazdığı telgrafı bulup okurlar. Çocuk o telgrafı uçak yapar ve tam fırlatırken, bayan Baines’in bay Baines’e özgürlüğünü vermediğini Julie’ya söyler. Çocuk uçağı atar, Julie uçağı geri alır ve çocuğa verir, bu kez çocuk kağıdı başka bir yere atar.
 Phil odasına döner ve yılanı bulamaz, “Mc Gregor, bayan Baines tarafından öldürüldü” der. Ardından yemeğe oturdular ve yemekten sonra oyun oynadılar.  Bu sırada çocuk bayan Baines’i fark eder, fakat ilk başta hayalet sanır. Sonra uyur ve bayan Baines çocuğun yanına gidip diğerlerinin yerlerini sorar, cevap alamayınca da dışarı çıkar ve onları bulur, eşiyle boğuştuktan sonra çocuğun kendisini gördüğü yüksek pencereye çıkıp eşine bakmak isterken pencere açılıp kadını boşluğa iter ve kadın Private yazısının eşiğine düşerek ölür. Çocuk ise bu sahneyi evin dışından izlemektedir ve kadını kocasının ittiğini sanıp sokağa fırlar. Kaçarken bir polise denk gelir ve polis onu bir şekilde merkez’e götürerek ifadesini almaya çalışır. Bu sırada bir telefon gelir ve çocuk geldiği yeri, babasının elçi olduğunu söyler ardından da elçiliğe giderler.
 Evde polis, doktor vardır ve olay soruşturulur. Bu sırada çocuk telgraf uçağını bularak hol’e fırlatır ve bay Baines’in yalan söylediği bu uçaktaki yazanlardan anlaşılır, böylece soruşturma derinleşir.
 Sabah ise Julie eve gelir ve o sırada merdivenin ağzına tebeşirle kadının ölüm biçmi çizilmiştir. Hizetçiler private yazısının olduğu ve ölümün gerçekleştiği merdiven eşiğini temizlemektedir.  Dedektif çocuğu sorguya çekti ve ona baskı uyguladı, Julie bu sırada dayanamayıp olayı anlatır, ardından Baines de olayı detaylandırır. O sırada bir çalışan odaya girerek cam fanusun içindeki saati her Pazartesi ayda bir temizlediğini söyleyerek saati temizler, o sırada herkes durur ve adamın işinin bitmesini beklemektedirler.
 Sonrasında çocuk odaya girip Baines’in cinayet işlemediğini söyler, dedektif neden cinayet dediğini sorunca cevap veremez, oysa polis merkezinde bir afişte cinayet zanlısı aranıyor ilanına dikkatlice bakmıştır.  Sonra Julie ile çocuk başbaşa kalır ve çocuk Julie’ye “onlara sürekli yalan söyleyerek olaydan kurtulmalıyız” der. Ve sonra “Baines bana yalan söylemez, afrikadayken birisini öldürmüş” der. Sonrasında Baines ile konuşur ve hikayelerin gerçek olmadığını öğrenir. Ve Baines ona “dikkatli olmalıyız, insanların doğasını değiştiriyoruz” dedi. Phil ise “bizi tanrının yarattığını sanıyordum” der. Sonrasında ise “Bir daha asla yalan söylememeliyiz”der.
 Dedektif araştırma yaparken kadının devirdiği vazoyu fark ederek Baines’in doğru söylediğini anlar, fakat Phil inatla vazoyu kendinin devirdiğini söylemeye çalışır. Fakat onu dinlemezler. Filmin son anında elçi ve karısı eve gelir, ve Phil onların yanına doğru hareket eder.

B) GÖSTERGE ÇÖZÜMLEMESİ
Gösterge: İnsan, zaman, hayvanlar, iletişim, mekan, zemin
Gösteren: Yılan, kağıt uçak, tebeşir, tabela, arı konmuş tatlılar, saat, konsolosluk, sokaklar, hayvanat bahçesi, balkon
Gösterilen: Yalan, sinsilik, öfke, korku, saflık, ölüm, panik, şiddet, sahtelik, güven, kader
 İnsan göstergesi, filme ve filmin çatısı olan yalan konusuna dayanak oluşturan ilk göstergedir. Bir çocuğun idol aldığı kişiyi yüceltişi, onun yalan söylemeyeceğine olan inancı, aslında insanın idollerine gözü kapalı duyduğu inancı da gözler önüne sermektedir. Filmin ana karakterleri Phillippe, Baines’ler ve Julie özellikle odak noktasındadır.
 Phillipe, sevecen ve bir o kadar meraklı bir çocuktur. Yılan besliyor oluşu onun sevgisinin, görece güzelliğe atfedilmediğini ve saf olduğunu gösterir. Ayrıca bay Baines’in yalanına kanıp onu daha bir idolize etmesi de bu saflığın bir başka göstergesidir. Bay Baines ise hayatında yalanı barındıran bir karakterdir. Gerek Phil’e, gerek eşine gerekse aşığına söylediği irili ufaklı yalanlarla işler bir anda hiç beklemediği biçimde gelişmektedir, bu da yalanın kaçınılmaz sonlarını gösterir. Bayan Baines ise muhafazakar yapısıyla göze çarpmaktadır. Eşinin yaptıkları sonucunda hayatından olacaktır. Evin çocuğuna karşı korumacı olduğu kadar gaddardır da, bu da onu çevresinde sevilmeyen karakter yapmaktadır.   Julie ise bay Baines’in aşk yaşadığı karakterdir. Henüz gençtir ve yalanlar karşısında çocuğun çektiği acıyı gördüğü an gösterdiği tepki, onun içindeki sevgiyi de bize gösterir. Eşi olduğu ve aynı çatı altında çalıştığı halde Baines’i sevmekten kendini alı koyamayışı da sevgisi için gözünü karartışını gösterir.
 Baines ile Julie’nin buluştuğu kafenin vitrinindeki tatlıların üzerinde arıların olması da, yine yalana işaret eder. Tatlılar, arıların bal aldığı çiçekler gibi doğal değil, yapay, yalancı şekerle yapılmaktadır. Fakat arılar şekerin yalanına kanıp tatlıların etrafını sarmıştır. Kafedeki Julie ise aradığı bal’ı filmin yalancı karakteri Baines’de bulmuştur; arılar ve tatlıların hemen ardından Baines ve Julie’yi görürüz.
 Zaman göstergesi ise, ilk başta Phil’in Baines’e duyduğu güvenin oluşum süreciyle karşımıza çıkıyor. Olay örgüsünün gelişme süreci, ve son olarak sorgu anında odaya giren bir çalışanın fanus içindeki saati tamir ederken odadaki diğer insanların da saatin tamir süresi boyunca hiçbir şey yapmadan beklemesi, zaman göstergesinin belirginleşmesini sağlar. Zaman geçtikçe olaylar gelişir, değişir.Bu değişkenlik hayatın olmazsa olmazıdır. Filmin adında da, “idolün” zamanla düşüşü bize anlatılır.
 Hayvanlar ise yine önemli göstergeler olarak yer tutar. Özellikle Phil’in yılanı Mc Gregor, ilk gösterge olarak belirir. Yılan, mitolojik açıdan insanlığın var oluşundan beri insanın hayatında yer tutar, ve Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşunda yılan başrol oynar.
 İletişim göstergesi ise, insanlar arasında sözsel olarak yapılarak oluşturulabilen, ayrıca yazı diliyle de yapılabilen yalan’ın oluşmasında ana etmendir. Bunu gerek karakterlerin konuşmalarında, gerek bayan Baines’in eşini kandırmak için yazdığı sahte telgrafta görebiliriz. Aynı zamanda çocuk karakter Phillipe’in idolü olan bay Baines de, bulunduğu idol konumuna gelebilmek adına çocuğa afrika’dayken bir zenciyi öldürdüğünü hikayeleştirerek anlatır ve yalan söylemiş olur.
 Kafedeki Baines ile Julie arası tartışma bitip Julie kapıyı kapatıp gittiği zaman, kapının üzerindeki CLOSED yazısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Julie tartışma sırasında Baines’in söyleyeceklerinin faydasız olduğunu ve daha önce söylendiğini belirterek, duruma olan inançsızlığını dile getirmiştir, hemen ardından beliren “kapalı” yazısıyla da kendini o an tartışmaya kapamıştır. Fakat hemen sonra Julie’yi dışarıda bekliyorken görmemiz, onun gidişinin de yalan olduğunu göstermektedir. Gidememiştir, dışarıda beklemiş ve son bir şans daha vermiştir sözcüklerine sevdiğinin.
 Evin içinde birçok kez karşımıza çıkan PRIVATE yazılı tabela (özel anlamında) yine iletişim göstergesini bize gösterendir. Merdivenin yukarısı özel bölge iken, aşağısı genel, herkese açık bir bölge olmaktadır. Bayan Baines’in öldüğü zaman bu tabelanın altına düşmesi akla yine cennetten kovuluşu getirmektedir. Cennet katında, yani yukarıda yaşam tamamıyle özel ve daha güzel iken, aşağıda yani dünya katında bu özellik yerini genelliğe ve cennete nispeten daha sırdanlığa bırakmaktadır. Nasıl ki cennette bir yalanın peşine bilmeden takılıp kendisini oradan ettiyse, burada da bir yalanın peşindeyken kendisini hiçliğin içinde bulur istemeden kadın. Yani yalan, onun hayatını baştan aşağıya değiştirmiş, yok etmiştir. Ve bunda kadının suçu yoktur.
 Mekan göstergeleri ise yine filmde önemli yer tutar. Balkon mekanı, Phillipe’in yılanını sakladığı ve dış dünyadaki olayları gözlemlediği yerdir, onun kendi oluşturduğu güven ortamlarındandır. Konsolosluğun içi ise neredeyse bütün olayların gerçekleştiği ve birçok gösterenin içinde barındığı yerdir. Ayrıca olay örgüsü içinde sokaklar, hayvanat bahçesi, bir kafe, ve karakol vardır. Karakol yine suni bir güveni gösterir. Karakoldaki polisler, çocuğu sorguya çekse de bir türlü ağzından bilgi alamazlar. Fakat orada bulunan bir kadını fark eden çocuk, polislerin baskısından kaçıp ona sığınır. Sonrasında olaylardan ve kendi hakkındaki bilgilerden kadına bahseder. İnsanların güvenliğini sağlamak amaçlı kurulan karakol ve bu amaçla çalışan polisler, çocuk için birer korku ögesi olmuştur. Çocuk bulunduğu durumun kendisini zorlamasıyla karakola gitmiş olsa da erkek polislere karşı duyduğu korku, onu oradaki tek kadına sığınmaya itmiştir. Bu da kadının anaçlığını ve erkeğin hayatındaki yeri görmemizi sağlar.
 Zemin göstergesi ise bize suçu olmadığı halde içinde yalanın olduğu bir duruma kurban giden bayan Baines’in yaşamının son bulduğu yeri gösterir. O, tıpkı Havva gibi merakına engel olamadığı bir anın sonunda kendini merdivenlerden yuvarlanırken bulmuştur. Ve bu yalana kurban gitmiştir. Nasıl ki Havva onyıllardır Adem ile kendinin cennetten kovulmasında ilk bakışta suçlu olarak görünüp böyle yargılandıysa, Baines de suçluymuş gibi hayatını kaybeder. Oysa ortada bir yalan vardır. Bir aldatma vardır.




C) DİZİSEL VE DİZİMSEL GÖSTERGE
 Bu başlık altında, filmdeki ikili zıtlıklar belirtilmektedir. Bunlar;
İyi – Kötü,
Doğru – Yalan,
Güven – Güvensizlik,
Karanlık – Aydınlık,
Sevgi – Nefret,
Kadın – Erkek.

 Filmde gördüğümüz zıtlıklar, bize filmin içindeki insanlık ve duygu karmaşasını gösterir. Çocuk için idolü olan bay Baines iyi iken, kendisine kötü davranan karısı bayan Baines kötüdür. Bay Baines’e sevgi beslerken, yemek sırasında bayan Baines’e nefretini belirtmiştir Phil. Filmin sonlarına doğru yaşanan karmaşanın içinde doğru ya da yalan söylemek arasınd yaşanan çelişki ise güven ile güvensizliğin kavgası sonucu ortaya çıkar. İdolüne çocukluk saflığı ile güvenen Phil, onun söylediklerinin yalan olduğunu öğrenince kafası karışır.
 Ayrıca filmdeki kimi sahnelerde karanlığın aydınlatılmasıyla o anki durumun daha iyiye gideceği belirtilmiştir de. Kadın erkek zıtlığı ise farklı taraflarla görünür. İlk başta çocuk bayan Baines’ten ötürü kadınlara uzak, bay Baines’ten ötürü erkeklere daha sevecen iken, pencereden bay Baines’in karısını ittiğini gördüğünü sanıp kaçtığı vakit onu bulan polis tarafından karakol’a götürülüp sorguya çekildiği sırada polislerle değil, orada bulunan kadınla konuşmaya yanaşarak bu fikrinde değişiklik olduğunu göstermiş ve kadın – erkek zıtlığını ortaya çıkartmıştır.

D) KODLAR
 Filmde yalanın insanların hayatını etkileyen, değiştiren hatta bitiren bir olgu olması tarihsel süreçte insanlığın bir gerçekliği olarak çıkması, yalan olgusunu , kültürel bir kod olarak karşımıza koyar.


E) METAFOR VE METONOMİ
 Metafor olarak filmin başında yılan’ı görüyoruz. Yalancı bilinen yapısı ile mitolojik olarak da Adem ve Havva’nın cennetten kovuluş sebebi olan yılan, burada çocuğun beslediği bir hayvan olarak görünmekte. Filmde Havva ile aynı kaderi aşağı yukarı paylaşan bayan Baines, bu yılandan hoşlanmamaktadır ve hatta bu yılanı yakmakta, yok etmektedir.
 Tebeşir de metafor olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğun yılanı sakladığı cebinden çıkartıp bayan Baines’e gösterdiği tebeşir, filmin sonunda bayan Baines’in cesedinin yığılış şeklini zemine çizen araç olarak görülmekte. Böylece karakterin kaderini tayin eden bir araç haline gelmektedir.
  Saat ise bir başka metafordur, saat objesi kullanılarak zaman, süreç vurgulanmıştır. Saat tamir edilirken insanların tamirciyi beklemesi ve bu süre içinde duraksaması da, saatin de o sırada durmuş olmasıyla aynı ana denk gelir. Olay örgüsünde bu sahneden sonraki sahnelerde dedektifin, bayan Baines’in ölmeden önce devirdiği vazoyu fark ederek durumu çözmesi ve sonrasında “Herkes en başında doğruyu söyleseydi ne güzel olurdu” demesi, tamircinin saatin bakımının önemsenmesine yaptığı vurguyla örtüşmektedir. Burada yine enbaşa ve en baştaki mitolojik yalana dönersek, yılan eğer en başta doğruyu söylemiş olsaydı, ya da hiç yalan söylemeseydi, bu mite göre herşey daha güzel olurdu.

F) SONUÇ
 The Fallen Idol filmi, bütün bu kurgu ve olay örgüsünün sonunda ismiyle de bütünleşik biçimde bize idollerin aslında yalanlardan ibaret olduğunu ve birgün yıkıldığını anlatmaktadır. Gözü kapalı inandığımız birçok yalan birgün ortaya çıkmakta ve yüce olarak baktıklarımız birgün yüceliğini kaybetmektedir. Filmin mitolojik metaforlarını da göz önüne aldığımızda işin dinsel boyutu da gözden kaçmamaktadır. Feminist açıdan ise Havva ile kaderdaş olan Baines’in yaşadıkları da bir yalana, yalan da idole bağlıdır. İdol yalanla yükselmiştir, ve yalanla yükselen bir şeyin çevresine getireceği mutluluk ve güven sınırlı, geçici olur. Yine de filmin sonunda Phil’in, toprağı dağıtıp saklama çabası ve soruşturma anında odaya dalarak bay Baines’i savunmaya geçmesi, günümüzde hala idollerin geçerliliğini koruduğuna işarettir.

                                                                                                  Cihangir Eker