Oben Yılmaz’ın Çalışmasının
Göstergebilim Açısından İncelenmesi
“Sitemlerimi, yutamadığım pas
lekelerini, içime çarpa çarpa ses çıkaran çakıl taşlarımı çizerek anlatıyorum.
Gizimde saklayıp sığdırdıklarımı kulağınıza haykırıyorum sessizliğim ile.
“meramımı anlatmam gerekiyordu… çizgilerimin
içinde sırlarım, karabasanlarım, sitemlerim var… onlar benim tanrıya küçük sitemlerim” …
içimde kıvrılıp katlanan kadının anlatacakları var…”
Oben YILMAZ
Sanatçının,
grafiksel çizgilerle oluşturduğu bu resimde, zemin üzerine siyah renklerle
güçlü kontrast etki yaratılmış. Resim açık kompoze edilmiş, çizgiler kimi yerde
yarım bırakılmış, aradaki boşluklar izleyiciye tamamlanması için bırakılmış
gibi.
Resimde
figürlerin kapladığı alana bakıldığında kenar boşlukları eşit bir biçimde
bırakılmış. Resimde; nota çizgileri, çizgi üzerinde çeşitli notalar ve notalar
gibi asılı duran üç kadın… Mekân algısı yok, adeta havada duruyorlar. Kimi
notalar aşağıya doğru düşerken, kimi notalar havada uçuşuyor gibi. En soldaki
kadın çıplak, başı öne eğik biçimde kollarından asılı; ortadaki kadın üzerinde
etek, arkası dönük, ayaklarından asılı biçimde duruyor; sağdaki kadınsa
üzerinde etek, başını öne eğmiş, ellerinden asılı bir biçimde duruyor. Üçünün
de yüzü görünmüyor. Baştaki kadın oldukça zayıf, kemik hatları belirgin, diğer
iki kadınsa şişman.
Resme bakıldığında notalarla birlikte asılı
duran kadınlar, notalar arasında kendilerine bir yer bulup tıpkı bir nota gibi
çizgi üzerinde duruyorlar. Figürlere bakıldığında her kadın birbirinden farklı.
Kadınlar, çizgide farklı biçim ve duruşuyla, her bir notanın çıkardığı farklı
ton gibi duruyor; her kadın başka ses çıkarıyor, farklı şarkı söylüyor. Çünkü
her kadının hikâyesi birbirinden farklı. Sanatçı aslında çizgilerle, içindeki
çığlığı yansıttığını dile getirmiş. Diğer çalışmalarına da bakılacak olursa
kadının içindeki ses, kimi yerde nota, kimi yerde yazı metaforuyla yansıtılmış.
Hazırlayan: Figen Demircan