Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim bölümü öğrencilerinin sanat metinleri inceleme derslerinde yapılan film analiz çalışmasıdır.Bu analizin yapımı Gökhan Eren'e aittir.
Filmin temelinde insanoğlunun evrimsel gelişimi konu
alınır. İnsanlığın ilk olarak yaşamış olduğu primat evresinin ilk olarak ele
aldığı görülmektedir. Hayvanlar ile aynı koşullar ile ortak yaşam süren
insanoğlu benlik bilincine kavuşmamış bir biçimde sürüler halinde yaşamaktadır.
Çevrede diğer canlılardan bir fark gözetmeksizin yaşayan insanoğlu zamanı
geldiğinde avcı, tam tersi durumlarda ise av olarak bilinçsiz bir biçimde temel
ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sürü bilincinde yaşayan primat insanoğlu belli
bir süre sonra diğer primat grupları ile anlaşmazlığa girerek yaşanan tepkisel
bir şiddet olayından sonra yaşadıkları bölgeyi terk ederek başka bir yerde
yaşamak zorunda kalırlar. İşte tüm hikaye de bu anda başlar. Bir sabah
uykusundan uyanan insanoğlu ilk defa gördüğü siyah bir taşı görüp merak
içerisinde sağa sola kaçmaya başlar sonra merak içerisinde gördükleri bu taşa
karşı yaklaşımda bulunarak hayret içerisine girerek başlarını gökyüzüne dikerek
taşın gökyüzünden düştüğüne kanaat getirirler. Hayati ihtiyaçlarını
karşılamanın dışında bir numarası olmayan ilkel insan ilk merak deneyiminden
sonra çevresindeki nesnelere bundan sonra daha farklı yaklaşacak ve alet
yapmayı öğrenecektir. Bu ihtiyacını karşılayan insanoğlu bu evreden sonra aynı
koşullar içinde yaşadığı diğer canlılardan daha baskın çıkarak hem evrimini hem
de üstünlük yarışını tamamlayacaktır. Tabi bu yarışta diğer ve kendi cinsinden
canlıları da yok ederek başlayacaktır.
2001: A Space Odyssey Filmi Çözümlemesi
Filmin bir sonraki bölümünde ise ani bir geçiş yapılarak
evrimini tamamlayan insanoğlu bu sefer uzayda görülmektedir. Günümüz
markalarının hala devamlılığını sürdürdüğü uzayda da görülmektedir. Bilimsel
bir keşif için uzaya giden bilim adamlarının filmin başında da görülen siyah
taşı 4.000.000 yıl sonra tekrardan keşfeder ve araştırmak için yeni bir keşif
yolculuğuna çıkar. Taşı bulan bilim adamları bu sefer bir terslik yaşar ve bir
anda film farklı bir sahneye geçer. Bu sefer ise taşın yeniden keşfedilişinden
18 ay sonrası konu alınır. Jupitere araştırma için giden bir ekibin görüldüğü
bu sahnede insanoğluna kendisinden daha üstün bir canlı olan ve insanoğlu
yapımı olan hal 9000 adındaki bir bilgisayar eşlik eder. Burada uyku halinde
olan ve sanduka benzeri yaşam kapsüllerinde varlıklarını sürdüren uyku
halindeki insanoğlu bilgisayara bağlı olarak hayatına devam etmektedir. Ama bu
evrede de bir takım sorunlar çıkar ve insanoğlunun yaratmış olduğu bilgisayar
yani hal 9000 yaşanan bir teknik sorun yüzünden arıza verir ve daha da kötüsü
bilgisayarda yaşanan bu teknik sorun sonrasında insanlar gibi düşünme ve karar
verme yetkisi kazanır. Bunun farkına varan astronotlar (bilim adamları)
bilgisayarın görevine son verip kapatmaya karar verirler. Teknoloji ilkelerinin
önceliklerine sahip olan hal 9000 isimli robot bu durumu sezinleyip daha önce
davranır ve insanoğluna karşı müdahalede bulunur ve insanı bir avcı gibi avlama
mücadelesine girer. Öncelikle kendisine bağlı olarak yaşayan yani uyuyan
kişilerin solunum için gerekli olan gereçlerini devre dışı olarak onları uyku
halinde boğar. Bu olaydan etkilenmeyen ya da başa çıkan insanoğlu ise yarattığı
bilgisayarı yok ederek onu devre dışı bırakır. En üstün bilgisayar olan hal
9000 kendisini yaratan insan oğlunu hesaba katmadığı için bu savaştan yenik
çıkmaktadır. Filmin bundan sonrası ise tek başına kalan Dave Bowman karakterinin uzay içinde tek başına yolculuğunu
izliyoruz. c haznesi isimli min uzay aracı ile uzay gemisinden çıkan dave
karakterinin tekrar siyah taş ile karşılaşması ile başlayan hızbi bir geçiş
evresi görülmektedir bu sahneden sonra gezegenler yıldızlar ve süpernova yani
dev patlamaların yaşanmasına dave karakterinin şahit olmasını gözlemliyoruz.
filmin bu evresinden sonra ise birden başka bir sahneye geçiş yaşanıyor. dave
karakteri kendisini bir oda içerisinde buluyor ve odanın bir ucunda ise
kendisini yaşlı bir halde yemek yerken görüyor tabi biraz daha yaşlanmış
olarak. yemek yiyen karakter ise kendisini yatakta son nefesini vermeye
hazırlanırken görmektedir. ondan sonra ise yenin halindeki bir bebeğin yatağın
üstünde olduğu görülmektedir. bu sahneden sonra gezegenler ve yaşadığımız evren
ve bebek aynı sahnede görülmektedir ve film sona ermektedir.
filmdeki ana öğe insanoğlunun evrimsel ve gelişimsel
sürecidir. ilk insan döneminden uzay çağına kadar insanın yaşantı evresi konu
edilmiş ve uzay çağındaki yaşantılarından örnekler gösterilmiştir. filmdeki yan
öğe ise insan oğlunun çıkmış olduğu medeniyet ve uygarlık düzeyinin durma
evresine gelmesidir. öncelikle hayatını bir adım ileriye götürmek için aletler
yapan ve icatlar bulan insanoğlu bir noktadan sonra kendi yarattığı aletlere
bağlı bir hayat yaşayarak üreticiliğini ve merak etme süreciyi yok etmiştir.
filmin genelinde ise uzak teması ve teklonojik göstergeler
kullanılmıştır. filmin başındaki ilkel insanların yaşadığı koşullarıda eklemek
gerekmektedir.
B) Gösterge Çözümlemesi
Gösterge
nesneler - uzay - doğa - insan - teklonoji - hayvanlar
Gösteren siyah taş - kemik - uzay aracı -
yabani domuz - leopar - insanoğlu - ilkel insan - bilgisayar
Gösterilen
korku - merak - heyecan - öfke - şiddet - sıkılma duygusu - inanç gerilim -
acizlik - güç
Bu filmde kullanılan göstergeleri altı grupta
inceleyebiliriz. nesne göstergesi olarak insanlığın elinden çıkan hertürlü alet
gösterilebilir. sorunları silah olarak kullanılan kemik ile günümüz sorunlarını
çözmek için kullanılan ve otoriter üstünlüğü gösteren kalemi buna örnek
gösterebiliriz. filmde kullanılan kemik insanda merak heyecan güç ve şiddet
duygusunu tetikleyen bir nesne olarak kullanmıştır. sıkıntı durumunu atlatmak
için kullanılan eskiz defteri ve hosteslerin ellerinde sürekli taşımakta olduğu
mama benzeri gıda gereçlerinide sayabiliriz. ama öncelik olarak en önemli nesne
siyah taş olmaktadır. çünkü siyah taş yabani insan oğlu için kutsal bir anlam
taşımaktadır.
ikinci gösterge olarak ise uzay insan oğlunun gelişim
sürecinde geldiği son evreyi anlatmaktadır. basit bir kemik ile başlayan
yolculuk sonunda uzayda devam etmektedir. artık tüm hedeflerine ulaşmış olan
insan artık heyecan duygusunu yitirmiş ve sıkılmıştır.
üçüncü göstergede doğa gösterilmiştir. dünyada gösterilen
doğa insanlık için yaşamı uzayda gösterilen doğa ise insan oğlu için yeni bir
başlangıcı ve sonsuzluğu temsil etmektedir.
insan ise bir hayvandan farkı olmadan sürdürdüğü yaşamını
en ileri noktaya götürmüştür. insanın cevre doga ve teklonoji ile olan savaşı
gösterilmiştir.filmin başkahramanı olan insanoğlu bütün evren ile girişeceği
savaştan bir haberdir. insan mitolojide varlığın sürdüren odysseus karakteri
ile bir benzeşme göstermektedir. truva savaşı dönüşü yolunu kaybeden odysseus
karakteri gibi insanlıkta ithaki ülkesini temsil eden medeniyeti ve gelişimi
merağı sayesinde aramaktadır. odysseus arayıştır.
insanlığın kolaylaşması için gösterilen teklonoji
göstergesi ise ileride insan oğlu ile mücadeleye girecek olan bir rakibi
göstermektedir.
son gösterge ise filmin başında görülen hayvanlardır.
filmin diğer bölümünde neredeyse varlıklarından bile söz edilmeyen hayvanlar
insanlar tarihinin doğuşunda neredeyse insanoğlu ile aynı koşullarda
yaşamaktadır kimi zaman av ve avcı olarak karşımıza çıkan yaban domuzu ve
leopar hayvanları korkuyu ve normal hayatın gereksinimi olan besin
gerekliliğini göstermektedir. alet yapma
yeterliliğine kavuşamayan hayvanlar filmin diğer bölümünde tarih sahnesinden
çekilmiş bulunmaktadır.
C) Dizisel ve Dizimsel Gösterge
Bu başlık altında ikili karşıtlıklar
verimiştir.
geçmiş - gelecek, korku - güven, heyecan ve merak - sıkıntı, güç - acizlik
Filmin çözümlenmesinde oluşturulan bu farklılıklar verilmek
istenilen mesajın öğelerini ortaya çıkarmaktadır. filmde insanoğlunun merakının bir sonucu olarak alet yapması
insanlığın ilerlemesine ve medeniyet seviyesine ulaşmasına yol açmıştır. filme
kullanılan ve filmin ana temasını oluşturan siyah taş ise kutsal bir anlam
taşımaktadır. bir nevi gördükleri yabancı bir nesne ile karşılaşan insanlar bu
nesneden etkilenmiş ve gökyüzüne bakarak taşın gökten geldiğine inanmıştır.
buda filmde tek tanrılı dinlerin avcı toplayıcı toplumu nasıl oluşturduğunu
göstermektedir. ilerleyen bölümlerde kullanılan uzay çağı göstergesi ise
insanoğlunun ilerleyişinin ve gücünün simgesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
öncelikle filmde marka kavramı gözümüze çarpmaktadır. ibm ve hilton bu
öğelerden yanlışzca birkaçıdır hal 9000 isimli bilgisayarın adı ise ibm in
önceki harflerinin oluşmasından meydana gelmektedir.
D) Kodlar
bu filmde insanlığın ve medeniyetin konu olarak ele
alınması kültürel bir kod olarak gözümüze çarpmaktadır. merak ve hayret etme
duygusu ile yola çıkan insan oğlu fiziksel ve kültürel evriminin mücadelesi
filmde konu edilmektedir. filmdeki primitif insan topluluğu ne kadar çok toplu
yaşantı ve dayanışmayı göstermiş olsada filmin ilerleyen sahnesinde ailesi ile
telefon görüşmesi yapan bir karakter yabancılaşmayı göstermektedir. primitif
insanın elinde bulunan kemik ile modern dönemdeki kalem ise birer güç sağlama
nesnesi olarak gözümüze çarpmaktadır. çünkü her dönemin nesnesi kendi döneminin
ürünü olarak kullanılmaktadır. filmdeki en önemli sahne ise benim kendi görüşüm
olarak filmin giriş sahnesinde çalan müziktir. richard strauss un böyle
buyurdu zerdüşt operasından bir eser ile film başlamaktadır bu sahnede
kendi kişisel görüşüm olarak friedrich
nietzsche ye bir saygı gösterme durumu görülmektedir. insanlığın alet
yaparak yöneten güçlü canlı bilincine uğraşması ise nietzsche nin üstinsan yani
ubermensch olma yolundaki yolculugunu ele almaktadır.
E) Metafor ve Metanomi Kullanımı
film metafor ve metanomi kullanımında oldukça geniş bir
seçenek sunmaktadır. öncelikle filmde kullanılan siyah taş müslümanlarca kutsal
sayılan gökten indiğine inanılan hacer-ül
esved taşına bir göndermedir.
başka bir gösterge ise yazar
arthur c clarke in ingiltere bulunan stonehenge
e yaptığı bir göndermedir. stonehenge in neden yapıldığı ve hangi dönemde inşa
edildiği bilinmemektedir. bir başka metafor ise birbirlerini öldüren ilkel
insanların yaptığı eylemdir. burada bütün kutsal kitaplarda yazan habil ve
kabil mitine bir gönderme bulunmaktadır. filmde gösterilen metaforlardan bir
diğeri ise siyah taşın etrafında toplanmakta olan primat insanların gökyüzüne
bakarak taşın gökyüzünden geldiğine kanaat getirmeleri ve tanrı inancının
doğması olmuştur. burda tanrı rolünü hem gökyüzünde bulunan güneş ve ay vede
siyah taş oluşturmaktadır. ayrıca yukarıda bahsettiğim gibi friedrich wilhelm nietzsche ye de bir
gönderme bulunmaktadır. üstinsan olma yolunda ilerleyen insanın yolculuğu
anlatılmıştır (böyle buyurdu zerdüşt ilk
bölüm pazar yerindeki konuşma) . filmde kullanılan kalem ve kemik
problemleri çözmek için kullanılan bir metafordur. kemik alet yapma gelişiminde
insanın ne kadar ilerlediğini göstermekle birlikte aleti bulan egemen insan ve
alete bağlı muhtaç insan diye iki kısıma ayrılmış bir insan profili sunmaktadır
kendi türüne zarar vermenin ötesinde kendi türünü yok eden ilk ve tek canlı
olan insanın şiddeti ve gücü keşvetmesi insanın göksel bir göz ile bundan sonra
herşeye yukardan bakacağını ve kıran yok eden elleri varolduğu sürece herşeyin üstünde hakimiyet
kuracağınında bir göstergesi olmuştur gözünü bundan sonra gökyüzüne diken
insanoğlu diğer canlılar ile farklı olduğuna kanaat getirerek aletler ile gelişimine
başlamıştır.
kemik insanın gücünün farkına varması ve yapabilmesi
gerçeğini bize anlatır primat ın gökyüzüne attığı kemik ise insanın bundan
sonra yeryüzünün egemeni olacağını ve insanın gökyüzü ile olan bağını anlatır.
bundan sonra gözü gökyüzüne bakan insan oğlu artık yeni arayışını herzaman
gökyüzünde arayacaktır. atmosferi ilk kez aşan yuri gagarin'in yeryüzü ile
bağlantı kurup tanrı gökyüzünde de yok demesi ve tanrıyı gökyüzünde aramasına
ufaktanda olsa bir mesaj verilmektedir ayrıca yerçeminin olmadığı bir ortam
olarak uzayda tam olarak yürüyemeyen insanların çocukluğu yani yeni öğrenen
insana gönderme yapmaktadır insanların yediği sıvı ve mama benzeri yiyeceklerde
buna bir örnektir. bunu tuvalet alışkanlığını kazandırmak için yapılan kapı
üstündeki nottan anlayabiliriz. uzakdaki insan ise yanlızca nefes alıp vermekle
birlikte sudan çıkmış balık imajı çizmektedir. jupiter yolculugunu üstlenen
uzay aracı yeni bir hayatı simgeleyen ve insan için üremenin temelini oluşturan spermi hem şekil hemde anlam olarak
temsil etmektedir.
aynı şeyler rahim yumurta görevini göre jupiter
gezegeni içinde mevcuttur insalık gittiği yere hayatı ve medeniyeti götürmeyi
misyon haline getirmiş bir canlı olarak filmde vurgulanmaktadır gökyüzüne
atılan kemik sorusuna verilecek en iyi cevap bu olmaktadır. filmdeki uyku
kapsülleri ölüm doğum ve koza imgesini temsil etmektedir. ayrıca hal 9000 insan oğlunun kendi eseri olan
bir düşman olarak görülmektedir ve mitolojide odysseus u ve ekibini esir alan cyclops isimli mitolojik yaratığın yeniden yorumlanmasıdır . ayrıca herşeyi gören göz olan tanrının
yeniden beden bulmuş halidir.
sorumluluklarından kurtulmak isteyen insan için hal 9000
yada filmdeki herhangi bir bilgisayarın önemi yanlızca insanın rahatlığı için
varolan bir alternatiftir. bir başka metafor ise filmin sonundaki gezegenler ve
galaksiler arasında yapılan ve bir odada biten seyahat olayıdır paralel evren
ve karadeliklere gönderme yapılmaktadır filmde ismi geçmese de einstein ve isaac asimov a da göndermeler vardır. en önemli metafor burada
kullanılmıştır. burada insan hayatının evreleri görülmektedir ve ölüm döşeğinde
yatan adamın göstermekte olduğu siyah taş insanın hala bir arayış ve macera
içerisinde olduğunun göstergesidir. odysseus
ismi filme adını vermiş olsada filmde mitolojideki odysseus karakterinin
varlığı insanoğlunun merak ve arayışını göstermektedir. odysseus un aradığı
ithaki ülkesi filmde insanoğlunun arayışını temsil etmektedir. odysseus
meraktır akıldır kurnazlıktır. odysseus
fikirleri ve keşifleri yüzünden truva nın yok oluşuna neden olmuş ve
trajedilerin yaşanmasına sebebiyet göstermiştir. filmdeki truva atı başlangıcta elinde kemik tutan ilk insanın aleti
keşvetmesi ve yok edici gücü elinde tutması sürecini oluşturur
metanomi ise filmde görülmekte olan maymun adamlar
astronotlar ve araç gereçlerdir. kemik kalem ve tornavida insanlığın gelişim
evrelerini göstermektedir.
F ) Sonuç
sonuç olarak 2001: A
Space Odyssey filminin ana konusu insanlığın hikayesidir. mağaralarda
gölgelerde yaşayan insan platon un
mağara alegorisindeki gibi merak ve keşfetme duygusu ile çıktığı
yolculukta sona doğru ulaştığına kanaat getirmiş olsada hala yerine oturmayan
taşlar olduğu filmde görülmektedir.insanlığın dinlerin ve insanın doğadaki
yerinin ne olduğunu stanley kubrick bizlere
yani izleyicilere sunmuştur. film daha öncede bahsettiğim gibi odysseus karakterinin kurtuluşu olan
ithaki ülkesini anlatmasını metaforik bir biçimde ele almaktadır. bir primat
olarak başlayan bu yolculuk hikayesi truva atı olarak adlandırılan nesnelerin
ve aletlerin kullanımı ile insanlığın gelişmini anlatmaktadır. filmde
gösterilen hal 9000 isimli
bilgisayar mitolojideki cyplops
isimli efsanevi yaratığa bir göndermedir. sonuç olarak insanoğlu hala evrimine
devam etmektedir. ilk heyecanı ve merağından bir eser olmasa bile bu süreç hala
devam etmektedir
kişisel not:
arthur
c clarke in senaryoyu oluşturma sürecindeki başarısı görmemezlikten
gelinmemeli. filmdeki gerçeklik başarısını sağlayan en büyük etken ise
internette okuduğum yazılar sonucunda nasa
nın kurbick ve ekibine olan maddi yardım olmuştur. Aya gitmeden önce bence nasa gerçek bir simülasyon ortamı
oluşturmuştur.
Stanley Kubrick, bir bilim-kurgu filmi çekmek istemektedir. Senaryo için Arthur C. Clarke'a başvurulur. O da senaryo yerine bir kitap yazmayı, sonra da o kitabı Kubrick'le senaryoya dökmeyi teklif eder. Karşımızda hem edebiyat hem de sinema sanatı adına, her iki türde de harika bir eser çıkmış olur.
YanıtlaSilBu da küçük bir bilgi olarak kalsın burada.