Senaryo: Scott Z. Burns
Oyuncular: Rooney Mara, Channing Tatum, Jude Law,
Catherine Zeta-Jones, Vinessa Shaw, Ann Dowd
Görüntü Yönetmeni: Steven
Soderbergh
Kurgu: Steven Soderbergh
Müzik: Thomas Newman
Tür: Dram, gerilim
Süre: 106 dk.
Ülke: ABD
Yapım yılı: 2013
Kısa Özet: Hikâye New York'ta yaşanır. Eşi Martin dört yıldır
hapiste olan genç grafik tasarımcısı Emily’nin hasreti sona ermektedir. Fakat kocası
içerdeyken psikolojik sorunları artan Emily, bir gün iş çıkışı garajda arabasını
hızla duvara sürer. Olay sonrası devreye psikiyatr Dr. Jonathan Banks girer. İngiliz
kökenli doktor tedavi sırasında genç kadına yeni bir ilaç önerir. Fakat zamanla iş çığırından
çıkar, çünkü Emily ucu ölüme çıkan bir eyleme girişir. Bundan sonrası tam bir
muammadır…
GÖSTERGE ÇÖZÜMLEMESİ
GÖSTERGE
|
İNSAN
|
NESNE
|
MEKAN
|
GÖSTEREN
|
Emily
Dr. Banks
Victoria
Siebert
Martin
|
Antidepresan
ilaçları, yelkenli maketi, zarf, hediye paketi, zemindeki kanlı ayak izleri,
yaka kartı
|
Ev
Psikiyatri
muayehanesi
|
GÖSTERİLEN
|
Maddi çıkarları
uğruna cinayet işleyebilecek duruma gelen ve çevresindekileri masum olduğuna
inandıracak kadar profesyonel bir kadın
|
Günümüzde oldukça ilgi gören antidepresan piyasasının insanı
önemsemekten çok, parayı önemsediği
|
Kimi
mekan insanı bunaltırken kimi mekanlar insanın içindeki sapmaları ortaya çıkarır.
|
1. İnsanlar:
Emily Taylor (Rooney Mara), Martin Taylor (Channing
Tatum), Dr. Jonathan Banks (Jude Law) ve Dr. Victoria Siebert (Catherine
Zeta-Jones)
Emily ve Martin, New York'ta başarılı ve yüksek standartlarda yaşayan bir çifttir. Martin borsa
işinden para kazanarak daha çok zenginleşmeye çalışan biridir. Birgün bu borsa yolsuzluğu yüzünden hapse girer. Emily ise, grafik tasarımcısı, kocasıyla
çok mutlu olan bir kadındır. Kocasının hapisten çıkmasını
beklediği dört yılda ağır depresyona giren Emily'nin bu durumu, kocasının hapisten çıkmasına rağmen devam eder. Aslında depresyonda
değilken, depresyondaymış gibi göstremeye çalışan, kosacısına sadık, onu seven
iyi bir kadın rolü oynayan biridir. Oysa Emily, kocasının kendisini zor
şartlarda yaşamaya mahkum ettiği için ona kızgınlık duyan, hatta ondan nefret
eden bir kadındır.
Dr. Siebert, fikir evliliği yaptığı
kocası tarafından aldatılmış, terkedilmiş, yalnız bir kadındır. Daha çok kadınlara
ilgi duyar, aradığı kadın da Emily'dir. Dr. Banks, ailesiyle birlikte mutlu
yaşayan, ailesiyle daha iyi standartlarda yaşamak için uğraşan bir
psikiyatristtir. Hastasıyla yakından ilgilenmeye çalışır, fakat başına dert
açacağından haberi yoktur.
2. Nesneler:
Bütün entrika piyasaya yeni sürülen bir ilacın yan etkileri etrafında
döner ve kamera kayıtlarının ya da fotoğrafların öykünün akışını derinden
etkilemesi, filme güçlü
bir güncellik vurgusu kazandırıyor. Hediye, her zaman kişiyi mutlu eder, sevgiyi ve
dostluğu ifade eder. Filmde gösterilen hediye kutusu da hediye eden kişiye
güven duygusunu arttırıyor. Ancak buradaki hediye, Emily'nin planladığı oyunun
bir parçasıdır. Zarf, Martin'in yakalandığı gün Emily'e verdiğinde görüyoruz,
sonra Emily kocasını öldürdüğü gün Martin için koltuk üzerine bıraktığını
görüyoruz; Bu Martin'le olan hesaplaşmasıdır. Zarfın yanında bir de yelkenli
bulunuyor, o da bir hsaplaşmadır aslında; Martin tutuklanmadan önce, güzel bir
hayat yaşayan çift hayal ettikleri her şeye sahiplerdi. Bu yelkenli de sahip
olup da yitirdikleri arasındaydı.
Kanlı ayak izleri; Emily'nin,
polise, psikiyatriste cinayeti uykuda işlediğini kanıtlmak için, bilinçli
olarak bıraktığı izlerdir. Yaka kartı; İki kere intihar girişiminde bulunan
Emily, depresyon haline şahit olan memurun yaka kartına bakar, ismini not alır.
3. Mekan:
Ev, insanın içinde yaşadığı, huzur
bulduğu bir mekandır. Büyük bir evde yaşamaya alışkın olan Emily, kocasının
hapse girmesiyle ekonomik durumunun da bozulmasıyla küçük daireye taşınmak
zorunda kalır. Alışkın olmadığı bu hayat onu depresyona iter. Psikiyatri,
insanların duygu, düşünce ve davranışlarındaki sapmaları tanımlayıp
çok farklı tekniklerle tedavi ederek insanlara yardım eden bir alandır. Emily,
Dr. Siebert'ın muayehanesine giderek içindeki bu sapmaları ortaya çıkarır.
Fakat, bu sadece Emily değil Siebert'in içindeki sapamları da ortaya çıkarmıştır.
Dizisel ve Dizimsel
Çözümleme
Çıkar - İyi niyet
Hastalık - Sağlık
Geçmiş -
Gelecek
Suçlu - Masum
Hayal - Gerçek
Umut -
Umutsuzluk
Güven - Güvensizlik
İyilik - Kötülük
Mutluluk -
Mutsuzluk
Sebep - Sonuç
Kodlar: Filmde kullanılan
kodlar, dizisel çözümlemede gösterilmiştir. Daha çok geçmiş ve gelecek, sebep-
sonuç ilişkisi üzerinde durulmuştur.
Metafor ve
Metanomi:
Filmde sürekli antidepresan ilaç
isimlerini, duyuyor, görüyoruz. İnsanların ilaca karşı
olan zaafını istismar eden doktorlara ve ilaç endüstrisisine bir eleştiri var aslında. Kendi maddi çıkarları için hastalarını
tehlikeye atan doktorların ve onları birer pazarlama aracı olarak kullanan
büyük ilaç şirketlerinin sağlık sistemine dair sezdiriler var. Hem hikâyenin başında Emily’nin
kocası Martin’in hapse girmesinde hem de cinayete kadar uzanan çok aşamalı bir
planın temelinde yolsuzlukların yadsınamaz rolü var.
İkiye bölünmüş bir film izlenimi veren “Acı Reçete”, ilk bölümünde
tatmin edici bir ‘düzen eleştirisi’ boyutuna sahip. İlaç sektörünün günahlarını
beyazperde aracılığıyla zaman zaman görme fırsatı buluyoruz, ki buradaki de
benzer bir atmosferle yükleniyor sektöre. Yan etkileri pek hesaba katılmadan
önerilen ilaçların insanlar üzerindeki yıkıcı etkilerini öne çıkarıyor. Ancak bunun bir ‘yanılsama’ olduğunu öğrenmek, hiç de iyi bir sürpriz olmuyor
bizim için. Başlangıç noktasını inkar eden bir yöne doğru akmaya başlıyor
hikâye ve iyice savrularak, bir gerilime dönüşüyor.
Emily’nin ve ona depresyon tedavisinde yardımcı olan doktoru Jonathan
Banks’in adım adım kapıldıkları paranoya da öykünün bir sonraki adımını tahmin
etmeyi zorlaştırıyor. Acı Reçete ilk izleyişte izleyiciye büyük zevk veren ve
hemen yeniden izleme isteği uyandıran filmlerden. Çünkü film sona erdiğinde
bütün süre boyunca giderek tırmanan merak duygusu yerini sürprizleri önceden
hazırlayan küçük detayları keşfetme isteğine bırakıyor. Üstelik ikinci
izleyişte bütün sürprizlerin ipuçlarıyla ne kadar iyi desteklendiğini gözlemlemek
mümkün.
Filmin başında binalarla başlayan
çekim, filmin sonunda başka bir binanın çekimiyle son buluyor. Mutsuz olduğu
binanın içinden çıkmak için depresyondaymış gibi gösterip iş birliği yaptığı
doktorla zengin olma hayali kuran kadının sonu, ömür boyu mutsuz olacağı akıl
hastanesinde biter. Filmde de, sürekli "Geçmişteki davranışlar, geleceğin
aynasıdır" vurgusu yapılıyor.
Emily, kocası hapishaneden çıktıktan
sonra her ne kadar kocasını seviyormuş gibi göstermeye çalışsa da kocasına olan
ilgisizliğini, isteksizliğini filmin başlarında hissettiriryor.