🎬 Film Künyesi
| Orijinal Adı | O Melissokomos (The Beekeeper) |
| Türkçe Adı | Arıcı |
| Yapım Yılı | 1986 |
| Yönetmen | Theo Angelopoulos |
| Senaryo | Theo Angelopoulos, Tonino Guerra, Dimitris Nollas |
| Oyuncular | Marcello Mastroianni (Spiros), Nadia Mourouzi (Kız), Serge Reggiani (Hasta Adam), Jenny Roussea (Anna) |
| Müzik | Eleni Karaindrou |
| Görüntü Yönetmeni | Giorgos Arvanitis |
| Ülke | Yunanistan, Fransa, İtalya |
| Süre | 122 Dakika (2 saat 2 dk) |
| IMDb Puanı | 7.2 (Değişkenlik gösterebilir) |
Filmde başrolde eski bir öğretmen
olan bir adam vardır. Öğretmenlikten sonra baba mesleği olan arıcılıkla uğraşır.
Ailesinden kopuktur. Eşinden ayrı yaşamaktadır ve çocukları ayrı şehirlerdedir.
Kızının düğünü için ailesiyle bir araya gelir, çocuklarını görür, eski
arkadaşlarıyla bir araya gelir.
En sonunda çocukluğundaki
babasının evini ziyaret eder. Bu sıralarda ise arıcılıkla uğraşır ve arı
kovanları dolu kamyonetiyle ilerler iken genç bir kız ile karşılaşır. Filmin
ileriki dakikalarında beraber gezerler ve adam genç kıza aşık olur. Bir süre sonra
ikisi arasındaki kültürel uçurum ortaya çıkar.
Genç kız çağın içerisinde yaşar
(kot pantolon, walkman, çevresine kayıtsızlığı, hamburgeri v.s. ile); adam ise geçmişe
takılıp kalması ile yaşar. Daha sonra ise kız gider ve adam arı kovanlarını
dağıtarak arıları kızdırır ve arıların saldırısıyla kendini ölüme sürükler.
Filmdeki ana öğe
başroldeki arıcı olan adamdır. Öğretmenlik mesleğinden sonra baba mesleği olan
arıcılık yapmakta ve ailesinden ve arkadaşlarından kopuk geçmişte yaşamaktadır.
Filmdeki yan öğe ise
adamın geçmişte kaybolmuşluğudur. Filmin başrolündeki figür olan adam şimdiki
zamanı kaçırmakta ve insanlara yetişememektedir. Ailesinden kopuktur, uzaktır,
arkadaşlarıyla arası bir hayli soğuktur. Tanıştığı genç kızla bile aynı dönemi
yaşayamamaktadır ki filmin sonunda ayrılırlar birbirlerinden.
Filmin genelinde soğuk, sisli
ve kasvetli bir atmosfer hakimdir. Bu durum başroldeki figürün ruh halini
eksiksiz bir şekilde yansıtmaktadır.
B) Gösterge Çözümlemesi
Temel Göstergeler
- Nesne
- İnsan
- Doğa
- Hayvan
Gösteren
- Kamyonet
- Solmuş Yapraklı Ağaç
- Nehir
- İnsan
- Sis
- Arı
- Arı Peteği
- Kraliçe Arı
Gösterilen
- Aileden kopuş
- Ayrılık
- Yalnızlık
- Özlem
- Hasretlik
- Zaman
Bu filmde kullanılan göstergeleri
dört grupta inceleyebiliriz.
1. Nesne Göstergesi
Nesne göstergesinde içerisi
arı kovanları dolu kamyonet, filmin baş karakterinin yalnızlığına vurgu yapar.
Çünkü o ailesinden kopmuştur, öğretmenlik mesleğini artık yapmamaktadır ve eski
günlerine duyduğu özlem nedeniyle baba mesleği olan arıcılığa başlamıştır.
2. İnsan Göstergesi
İkinci gösterge olarak insan
göstergesi ise filmin baş karakteri yer almaktadır. Ailesinden ayrı tek
başına yaşamakta olan bir adam tasvir edilmiştir. Şimdiki zamana karşıt
anılarında yaşama isteğiyle dolu, yalnız ve melankolik bir figürdür.
Arkadaşlarından uzak kalmıştır ve her şeyi geçmişte bırakmıştır. Bıraktıklarını
da geçmişte hala yaşama isteğiyle doludur.
3. Doğa Göstergesi
Üçüncü gösterge olarak doğa
ise, başroldeki figürün kızının düğününden sonra ailesinden ayrılıp bir nehirin
karşı tarafına geçmesini görmekteyiz. Nehir burada ayrı iki yakayı
göstermektedir. Ayrıca yaprakları solmuş ağacın yanında sigara içen başroldeki
figür hüznü ve geçmişe özlemini göstermektedir.
Filmin içerisindeki yer yer
sahneyi kaplayan sis ise figürün geleceği yaşamamasını yani önünü
görememesini göstermektedir. Onu anılarına yani geçmişine itmektedir ve
yalnızlığına vurgu yapmaktadır.
4. Hayvan Göstergesi
Dördüncü ve son gösterge olarak hayvan
ise, arı ve arı kovanıdır. Başroldeki karakter kovanda kraliçe arıyı seçecek
erkek arılardan birine benzetilmiştir. Kraliçe uçmaya başlayınca tüm erkek
arılar etrafında dolaşıp kendilerini eş olarak seçtirmeye çalışacaklardır.
Karakterin ayrı olduğu eski eşi ise kraliçe arıya benzetilmiştir. Baş karakter ile diğer arkadaşları zamanında ona aşıklarmış ve o da başroldeki karakteri seçmiş kendisine eş olarak. Ayrıca baş karakterin kızı ve karşılaştığı genç kız da peteğinden kurtulmaya çalışan arılara benzetilmiştir.
C) Dizisel ve Dizimsel
Gösterge
Bu başlık altında ikili
karşıtlıklar verilmiştir:
- Yalnızlık – Birliktelik
- Ayrılık – Kavuşma
- Geçmiş – Gelecek
- Özlem – Birliktelik
- Ölüm – Yaşam
- Genç – Yaşlı
- Zayıf – Güçlü
- Sevgi – Sevgisizlik
Filmin çözümlenmesinde
oluşturulan bu farklılıklar verilmek istenilen mesajın öğelerini ortaya
çıkarmaktadır. Verilmek istenilen durum kraliçe arının seçilme serüvenine
atıfta bulunularak benzetilmiş ailevisel bir kopuştur.
Başroldeki figürün kızının
evlenip yuvadan uçması, kendi ailesinin birbirinden kopuk yaşamı, geçmişe
duyduğu özlemle şimdiyi yaşamayı kaçırması gibi bir çok durum verilmek
istenmiştir. Başroldeki figürün eski karısının yerine (kraliçe arı) başka
birisini araması (genç kız) ve onunla da birlikte olamaması vurgulanmıştır.
Çünkü baş karakter geçmişe
takılıp kalmıştır, genç kız ise şimdiyi yaşamaktadır. Bu sebeplerden
ötürü adamın yalnızlığı ve özleminin sonucu olarak hayatına son vermesi
gösterilmiştir bu filmde.
D) Kodlar
Bu filmde ailevi birlikteliğin
vurgulanması kültürel bir koddur. Ailenin toplum üzerindeki önemli
yapısı, toplumun temel birimi olmasının önemi vurgulanmıştır. Filmde baş
karakterin ailesinin parçalanması, buna bağlı olarak oluşan mutsuzluk ve
yalnızlık hissi ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca baş karakterin filmin
ileriki zamanlarında karşılaştığı genç kız filmin geçtiği dönemin kodlarını
vermektedir. Kızın üzerindeki kot pantolonu, elinde dinlediği walkman'i,
uçuk yaşamı, çevresine kayıtsızlığı, kolası, hamburgeri ve pop rock ile çağını
göstermektedir. Buna ek olarak da baş karakterin hala geçmişte yaşama isteği
ile birlikte genç kız ile ters düşmeleri gösterilmektedir.
E) Metafor ve Metanomi
Kullanımı
Filmin giriş sahnesinde şöyle bir
diyalog yer alır;
“Şanslısın. Dinle… Şarkı gibi,
değil mi?
— Nedir o?
— Çiftleşmemiş genç arılar…
Kraliçe arı olmak isteyen ve balmumundan yapılmış hapishanelerinin kapısını
döven bakireler kapıyı kırmaya çalışıyorlar. Fakat diğerleri, nöbetçiler
dayanarak çatlakları dolduruyorlar.
— Çıkmalarına neden izin
vermiyorlar?
— Çünkü arılar sadece Kraliçe
olarak seçtiklerinin çıkmasına izin verirler. Diğerleri ilkinin başına bir şey
gelmesi hâli için saklanıyor. Bu arada erkek arılar suya gidecekler. Üzerimizde
biriken işlerini yapıyorlar. Onları görebiliyor musun?
— Ne yapıyorlar?
— Kraliçe’yi bekliyorlar.
Gelecek erkek arılarla dans ederek göğe yükselecek ve bir tanesini seçecek.
— Bu Kraliçe’nin dansı mı?
— Bu Kraliçe’nin dansı…”
Filmin baş karakteri olan adam
ile babası arasında geçen bir diyalogdur. Bu diyalogdaki gibi baş karakter
erkek arıların yaptığı gibi kraliçe arıya kur yapmıştır kendisini seçmesi için.
Tabi ki o kadını seven diğer arkadaşları gibi. Sonunda karısı olan kadın
kendisini seçmiştir ve bir aile kurmuşlardır.
Ardından kızı bir adamla
evlenerek bu hikayede bahsedilen bakire dişi arılar gibi peteğini delmiş
ve kraliçe arı olmuştur. Ardından da eşinden ayrı olan baş karakter yaşlanmış
kraliçesi yerine genç bir kıza aşık olur ve onu yeni kraliçesi yapmak ister.
Ama filmin sonunda ayrılırlar. Filmin en büyük metaforu budur.
Baş karakter bir erkek arıya
benzetilmiştir. Eşi, kızı ve karşılaştığı genç kız ise peteklerini delen ve
kraliçe olan arılara benzetilmiştir. Kovanlardaki arıların oluşturduğu kaos ve
kargaşanın içerisinde kayboluyor baş karakter. Aynı kendi hayatının
çalkantıları arasında kendini kaybetmiş gibi. Baş karakter için kızı ve
birlikte olduğu genç kız peteklerini delip uçtuktan sonra ‘arıcılık’ bitmiş
olur. Bu sebeple de kendi hayatına arı kovanları arasında son verir.
Metanomi olarak ise genç
kızın walkman'i, üzerindeki kot pantolonu, elinde dinlediği walkman'i, uçuk
yaşamı, çevresine kayıtsızlığı, kolası, hamburgeri gibi bir çok şey filmin
geçtiği dönemi göstermektedir. Bu nesneler, içecekler ve gıdalar filmin geçtiği
zamanda insanların hayatlarına giren şeylerdir ve o dönemi gösteren birer
metanomilerdir.
F) Sonuç
Sonuç olarak ‘Arıcı’
filminde konu olan temel durum bir insanın içerisinde bulunduğu bunalım ve
çıkmazlıktır. Geçmişe ve güzel olan anılara olan bağlılıktan ötürü şimdiyi
yaşayamamak, aslında şimdiden hiç bir zevk almamak ve bundan ötürü geçmişte
yaşamak ve orada takılıp kalmayı anlatır bize bu film.
Parçalanmış bir aileyi, düzensiz
bir hayatı, eski güzel günleri yakalama çabasında ilerleyen bir adamı anlatır.
Tekrar büyüdüğü eve gelmek, baba mesleğine dönmek, kirlenmemişi arama
içerisinde iken geçen sancılı süreci, karşılaşılan ilginç durumları, arayışı
başka birinde bulma çabasını ve bu çabanın sonuçsuz kalmasıyla gelen yok oluşu
anlatır.
Filmdeki baş karakter şimdiye
yabancı, şimdiden uzak ve tatminsiz son kez bir çaba içerisine girer ve
karşılaştığı genç kıza bağlar son umutlarını. Fakat yolları bambaşkadır. Genç
kız ileriye yol almakta fakat baş karakterdeki adam anılarına doğru, geçmişe
yani kirlenilmemişliğe doğru yol almaktadır.
Sonunda son umut tanelerini de
yitirir baş karakter ve kendi hayatına kendi kovanları arasında kendi
arılarının saldırısıyla son verdirir.


