The Dark Knight ( Kara Şovalye )
Biliyor musun neyi fark ettim ? Her şey plana göre gitse kimse paniklemiyor . Yarın basına, bir çete üyesi vurulacak veya bir kamyon dolusu asker havaya uçacak desem kimse paniklemiyor . Ama küçük bir belediye başkanı ölecek desem herkes kafayı yiyor . Biraz anarşi mevcut düzeni sarsınca her şey kaosa dönüşüyor .
" Ben kaosun elçisiyim ...." Kaos neye dayanır sence ?
"Adildir"
Kaos adildir çünkü; Bundan toplumun tüm kesimi eşit derecede etkilenir . Lakin burada Joker'in tavrı , daha çok modern hukuk ve devlet sistemine karşı olmasından kaynaklanmaktadır. Her türlü otoritenin reddi ve toplumsal nesnelliğe dayandırılmayan bir otonomi kavrayışını dile getirmek , bir anlamda yaptığı zekice planlarla otoriteyi ve otoritenin hizmetkarı olan Batman'i köşeye sıkıştırmaktır . Tabi bunu yapmanın ona ayrıca heyecan vermesini , anarşist planlarını uygulamaya koyarken bundan son derece zevk aldığını da belirtmemiz gerekir .
" Joker'in Kimliği "
The dark knight filmi bir puzzle ise ,bu puzzle'ın en büyük parçası şüphesiz Jokerdir .
Heath Ledger'in inanılmaz performansı adeta hafızlara kazınmıştır .Sinema tarihine geçmiştir . Gelmiş geçmiş en iyi 10 performans arasına girmeyi başarmıştır . Bu aslında onun ,yani Joker'in filmidir.
İsmini destekler nitelikte çok güçlü mizah yanı da bulunan Joker: acımasız, ürkütücü ve delilikle aşırı zekanın kesiştiği o ince çizgide duran , anarşist ruhlu bir karakter olarak çıkıyor karşımıza . Aslında O ,tüm toplumun bir dışa vurumu, bir başkaldırıdır. Filmin "taglines"ı olan " Why so serious"u ilk duyduğumuz , yüzündeki yaranın nasıl olduğunu anlattığı ,doğruluğu muallak olan çocukluğundaki trajik hikayesi , karakterin tinsel yapısının çözümlemelerinden bir kısmını gözler önüne seriyor.Her ne kadar belli bir travmaya maruz kalmış kişilik hissiyatı versede Joker ,suçu farklı bir eylem olarak ele alıyor . Milyonlarca doları yakıp " Bu şehre daha klas suçlular lazım, tek önemsediğiniz şey para " diyerek kendini ve vizyonunu diğer suçlulardan başka bir yere konumlandırıyor.
" Filmin Kurgusu "
Christoper Nolan , zeki kimliğini burada da fazlasıyla göstermektedir .Öyle bir kurgu masası oluşturmuş ki, muazzam bir dakiklik . Sanki kronometreye bağlamışcasına olaylar örgüsünü neredeyse hatasız bir şekilde kurmuştur. Filmin isminden de anlaşıldığı üzere hikayeyi bambaşka bir seviyeye taşımıştır. Bu hikaye klasik Batman hikayesi değildir . İşin ahlaki boyutunu , hukuksal ve toplumsal yapısını ,suç ve cezayı betimlemekle kalmamış, derinlemesine bir tahlil yaparak olayların orijinine inmiştir. Nolan , tüm bunları yaparken filmi çok güzel bir görsel şölene çevirmiştir . Filmde olağanüstü çekimler vardır . Bazı sahneleri maliyeti bir hayli yüksek olan IMAX kameralarla çekmiştir. Filmdeki hastane patlatma sahnesi tamamen gerçektir .
Suç ve ceza :
İlk zamanlar hırslı bölge savcısı Harvey Dent'in suçluların üzerine cesurca gidişini ve onları köşeye sıkıştırdığını görürüz. Gotam City'de herşey yolundadır . Dolayısıyla kamuoyu bundan pek memnundur. Ancak bu durum köşeye sıkışmış cırmalayan kedi misali ,suç örgütlerini başka arayışlara iter . Joker ile işbirliği yapmak zorunda kalırlar .Joker'in sinsice ve dahice planları yavaş yavaş eyleme dökülür .İlk hedef doğal olarak kanun adamlarıdır . Eylemler mükemmel zamanlamalarla gerçekleşir . Başlangıçta Harvey Dent ve emniyet amiri Jim Gordon için iyi giden işler, tersine dönmeye başlar .
Hiçbir suç cezasız kalmasa da , hiçbir ceza da diğer bir suçu tetiklemekten vazgeçmez .
Batman'in kimliği
Batman yasa dışıdır . Her ne kadar sistemi ve toplumsal huzuru korumak adına işler yapsa da, yasaların tıkandığı veya otoritenin zayıf kaldığı yerlerde olaylara mudahil olmaktadır . Bir sahnede Joker, Harvey Dent'in yetki alanın sınırlı olduğunu fakat Batman'ın yetki alanının olmadığını dile getirir. Film, bu açıdan Batman'in varlığını da sorgulamaktadır .
(İnsanlar, dünyanın onlara izin verdiği ölçüde iyidirler. İşler çığırından çıktığında, sözde medeni geçinen bu insanlar, birbirlerini yiyecek. ) "The Joker"
Alişan ŞAHİN